Witcher 3, çoğu oyuncunun gözünde bir başyapıt olarak görülüyor. Ancak ben bu oyunu bir türlü sevemedim. Önce Witcher 2’yi çok beğenmiştim, ama Witcher 3 beni bir türlü içine çekemedi. Üstelik tam üç defa şans verdim; toplamda 35 saat oynamışım ama yine de olmadı.
Peki bu Witcher 3’ü kötü bir oyun mu yapıyor? Tabii ki hayır. Ama herkesin bayıldığı bir oyunun bazılarımızı sarmamasının sebeplerini anlatmak istiyorum.
Öncelikle, çok övülen bir oyuna başlamadan önce ister istemez bir beklenti oluşuyor. Herkes “efsane” dediği için ben de beklentiyi tavana çıkardım. Oyunun görselleri gerçekten çok güzel, kabul. Ama Geralt bana hep hantal, robot gibi geldi. Koşma animasyonu desen ayrı bir komedi. Dövüş sistemi de pek özel gelmedi açıkçası; başka oyunlarda gördüğümüzden farklı değil. Craft sistemi ise tam bir hayal kırıklığı. Menüde iki eşya birleştiriyorsun, o kadar. Bir efekt, bir animasyon yok. Eğlencesi de yok.
En büyük mesele ise karakter. Geralt tam bir odun. Duygusuz, ciddi, soğuk, espri yeteneği sıfır. Bir şeyi iyi yapıyor: Öldürmek. Onun dışında ben bu karakteri benimseyemedim. Koşması bile odun gibi. Üstelik sürekli “Hım…” diye homurdanıyor, insanı sinir ediyor.
Ana karakteri değiştiremiyorsun, kişiliğini sen belirleyemiyorsun. Yani aslında Witcher 3, klasik bir RPG değil, daha çok bir action RPG. Birkaç görev seçimi, biraz saç-sakal ayarı… O kadar. Gerisi Geralt’ın dünyası. Skyrim veya Fallout gibi oyunlarda karakterini sıfırdan yaratmak ve istediğin gibi oynamak daha özgür hissettiriyor. Witcher 3 bunu bana vermedi.
Tabii bu kadar eleştirdim diye Witcher 3 kötü bir oyun demiyorum. Aksine, hakkını veriyorum: Büyük emek, kaliteli iş, sağlam hikaye. Ama bana uymadı. Arkadaşlarım oyunu yaşar gibi oynadı, imrendim. Keşke ben de öyle bağlanabilseydim.
Sonuçta bu durum sadece Witcher için geçerli değil. Bir film, bir müzik grubu veya başka bir oyun da aynı hissi yaşatabilir. Her şeyiyle doğru olan bir ürün, bazen bize hitap etmez. Witcher 3 bana hitap etmedi, belki Elden Ring de sana hitap etmemiştir. Çok normal.
Önemli olan, bir şeyi gerçekten sevmediğinde bunu açıkça söyleyebilmek. Çünkü bazı oyunları eleştirmek neredeyse tabu olmuş durumda. Oysa kusursuz eser yoktur, hepsi sadece bizi eğlendirmek için var.
Özetle, bu yazı bir Witcher 3 gömme değil; beklenti, zevk ve karakter bağının ne kadar önemli olduğunu anlatmak istedim. Linç de gelebilir ama sorun yok.
Bu arada buraya kadar okuduysan teşekkür ederim. Darque kanalına abone olmak için buraya tıklayabilirsin. Aramıza yeni katılanlar için de kocaman bir hoş geldin! Sen de kendi karakterinle video sonlarında ki ateş başına olmak istersen istersen, Katıl butonu ile aramıza katılabilirsin. Ayrıca Discord’a uğramayı da unutma. Desteklerin benim için çok değerli.
Kendine iyi bak!
Barış dışarı.